Fehmi Başusta Yazdı
Belediyelerde tasarruf tedbirleri
10 Haziran 2021 - 20:18
Kamu kurumları, özellikle toplumu derinden etkileyen kriz süreçlerinde tasarruf tedbirlerini uygulamaya koyarlar. Bu tedbirlerin amacı her vatandaşa temel ihtiyaçları önceliğe alınarak hizmetler üretmektir. Öncelikler bir süreliğine geri plana atılır ve vatandaşa el uzatılır. Yoksulların, işsizlerin ve ihtiyaç sahiplerinin temel ihtiyaçları karşılanır. Gelir kalemlerinin zamanında toplanamayacağı düşünülerek ihtiyatlı davranılır. Masraflar kısılır ve zorunlu hizmetler devam eder.
Önceden belirlenen gelir ve gider tablolarında gelir kalemleri olan; vatandaştan toplanan vergiler, kiralar, harçlar zamanında toplanamayacağı düşünülerek adımlar atılır. Çünkü kriz süreçlerinde vatandaşı vergi ödesin diye baskı altına almamalısınız. Yani kurumunuzun gelir kalemleri krizden etkileneceği için ihtiyaçlarınızı borçlanarak karşılamak zorunda kalacaksınız, üstelik vatandaşa sosyal destek ve sosyal yardım yapmanız gerektiği bir süreçte parasız kalabilirsiniz. Bu nedenle özellikle mahalli idareler, yerel yönetimler tasarruf adımları atmak zorundadır. Vatandaş yoksul ve işsizken belediyeler gereksiz bir şatafattan ve lüzumsuz kalemlerden uzak durmalıdır.
Kamuda tasarruf politikaları konuşulurken, her kesim kasasını korumak ve kriz sürecini batmadan geçirmek istiyor. Durum böyleyken belediyeler, özellikle büyükşehirlerin metropol ilçe belediyeleri; harcama kalemlerini nasıl kısabilirler? Hem hizmet üretmek, hem de gereksiz harcama yükünden nasıl kurtulabilirler? Bunun için bazı önerilerimiz var.
— Başkan yardımcılıkları kadrosunun azaltılması ve bir siyasi kadro ile 4 bürokratla sınırlandırılması. Müdürlük sayısının azaltılması. Bazı müdürlüklerin birleştirilerek şefliklere dönüştürülmesi. Bu beraberinde fiziki alan, ulaşım, sarf malzemesi, alan donatısı ve sekreterya giderlerinin azaltılmasını getirecektir. Özellikle metropol ilçe konumundaki belediyelerde büyük bir tasarruf adımıdır.
— Belediyelerde personel giderleri belli bir sisteme oturtulmalıdır. Hem yönetici yetiştirmeli, hem de var olan hizmetleri kaliteli hale getirecek nitelikli personel yetiştirmelidir. Devlet memurları kanunu tüm detaylarıyla uygulanmalıdır.
Belediyelerde memur, sözleşmeli memur,kadrolu işçi ve hizmet alımı (ihale ile alınan hizmetler için) personeli bulunmaktadır. Bu nedenle belediyelerde insan kaynakları yönetimi çeşitlilik göstermektedir. Daha fazla bilgi ve beceri gerekmektedir.
İnsan kaynakları yönetimini vereceği hizmete göre belirlemelidir. Günümüzde kamuda insan kaynakları yönetimi son derece önemli bir kaynak ve önemli bir gider kalemi haline gelmiş durumdadır. Gerek direkt maddi gider, gerekse dolaylı giderler açısından büyük maliyetlere ulaşmaktadır. Bu nedenle liyakatli, ehliyetli, nitelikli, kamu bilinciyle donatılmış personel istihdam edilmelidir. Yöneticiler liyakatli, eğitimli, mevzuata hakim olmalıdır. Ayrıca yatay ve dikey ilişkileri de güçlü olmalıdır.
Yönetici yönetimi eğitimi sürekli ve düzenli olarak yenilenmelidir.
İnsan ilişkileri ve halkla ilişkileri iyi, personel sevk ve idaresini yapabilecek, kamu çıkarını öncelikli düşünecek; girişimci, geliştirici ve değişime açık olmalıdır. Pedegojik formasyonu olmalıdır.
Yönetici eğitimi almış olması önemlidir. Kültürlü ve sanatla barışık olmalıdır. Yöneticiler erdemli ve nitelikli olmalıdır.
İnsan kaynakları yönetimi için bir ekip belirlenmelidir. Bu ekip içinde bir komisyon belirlenerek yönetim sağlanmalıdır. Kendi alanında uzman olan kişilerin içinde olacağı bu komisyon; çalışanların hakları, iş barışı, iş doyumu ve liyakatini dikkate alarak aidiyet gelişimini sağlamalıdır. Bu komisyonda; sendika temsilcisi, alan uzmanları, sosyolog, antropolog, psikolog ve hukukçu yer almalıdır. Çalışanların kendini sadakatle kuruma bağlı hale getirmesi için; yönetenlerin çalışanlarına eşitlikçi ve adil yaklaşımlarda bulunması temel esastır. Personel niteliği sürekli eğitimle geliştirilmelidir. Öncelikli olarak temel sorunların çözümünü ve yeni hizmetlerin gelişimini arttıracak bir yönetim anlayışı geliştirilmelidir.
Belediye ana gider kalemlerinden biri insan kaynakları gideridir. Unutmamak gerekir ki belediyeciliğin üç önemli ayağından biri insan kaynağıdır. Belediye bu kaynağı verimli kullanır ve hizmete dönüştürürse geleceği ve temeli sağlam olur. Hangi birime kaç personel gerekli, niteliği ve özellikleri neler olmalıdır? Eğitim alanı ve ihtisası ne olmalıdır? Personel özellikleri, şartları, kriterleri, sayısı stratejik plan esas alınarak tespit edilmelidir.
Günümüz kurumları, çalışanların verimi ile büyük ekonomik kazançlara ulaşırlar. Bu nedenle insan kaynakları yönetimi stratejik plan içinde en detaylı şekilde işlenmiş olması gerekendir.
— Yöneticilere sağlanan imtiyazlar mesai saatleri ile sınırlandırılmalıdır. Belediye başkanı haricinde tüm yöneticilerin makam araçları iptal edilmelidir. Önü alınamayan bir saltanat olmaktan çıkarılmalıdır. Yöneticilerin evlerine gidiş-gelişleri kendi özellerine bırakılmalıdır. Özellikle belediyelerin araç filoları minimum seviyeye çekilmelidir. Havuz sistemi kullanılmalıdır. Bu gider tablosu, gider kalemleri içinde ilk üçte yer almaktadır.
Kamuda yapılan harcama kalemleri içerisinde büyük bir saltanatın gideri olarak görülen ulaşım hizmetleri bünyesindeki gider, öngörülen veya öngörülemeyen tüm kalemleri geride bırakıyor. Belediyelerin hesapsızca saltanata dönüştürülen ulaşım hizmetleri bünyesindeki araç filoları, yakıt giderleri ve beraberinde şoförler tasarruf tedbirleri bünyesinde ele alındığında büyük bir maliyeti kısmak demektir.
— Belediyelerin gelişen teknolojiye ayak uyduracak bilgi işlem alt yapısı ve işleyişi doğru kullanıldığında büyük maliyetleri, gündelik ihtiyaçların öngörülemeyen gider kalemlerinde azaltılacağı anlamına gelir. Özellikle büro çalışanlarının kullandığı sarf malzeme önemli bir gider kalemidir. Belge ve arşiv uygulamaları doğru bir ihtiyaç haline dönüştürülemelidir. Gelişen teknolojinin kamu yöneticilerini yeni girişimlere açık olmaları gerektiğini gösteriyor. Elektronik belge ve bilgi sistemleri, uzaktan erişim yöntemleri şeffaflık ve gerekli liyakatin de sağlanmasını getirir.
— Sürdürülebilir bir borçlanma yapılmalıdır. Yüksek faizli menşei değişken kredileri kullanılmamalıdır. Belediyeler mümkün oldukça faiz giderlerini kısmalıdır. Bu konuda uzmanların önerilerine kulak kabartmakta fayda vardır.
— Belediye binaları doğru ve etkin şekilde kullanılmalıdır. Kiralama yöntemi uzun vadede büyük bir yük oluşturur. Kiralanan yerin hizmete hazır hale getirilmesi sürecinde yapılan giderler oldukça büyük rakamlara ulaşmaktadır. Mümkün oldukça belediye binaları verimli ve işler hale getirilmelidir. Gereksiz kiralamalardan uzak durulmalı ve kendi öz kaynaklarıyla idari alanlar oluşturulmalıdır.
— Kurum içi denetim ve kontrol sürekli olarak en üst seviyede tutulmalıdır. Usulsüzlükler bağımsız ve etkili iç kontrol mekanizmasıyla önlenebilir. Satın alma süreçleri şikayet olmaksızın doğrudan iç denetime açık tutularak bir kontrol mekanizmasına tabii tutulmalıdır. Bu kontroller uzun vadede yaygınlaşma ihtimali olan olumsuzlukları engeller. Demokratik işleyişe sahip tüm yerel demokrasilerde bu uygulama yasal bir düzenlemeyle garanti altına alınmıştır.
— Sürdürülebilir, çoklu faydası yüksek olan yatırımlar yapılmalıdır. Küçük menfaat gruplarının çıkarlarının oluşturacağı ranta ve bu ranta dayalı yatırımlar tasfiye edilmelidir. İlçenin temel ihtiyaçları önceliğe alınmak şartı ile yatırımlar stratejik plana uygun şekilde maksimum verim, minimum gider çerçevesinde uygulanmalı ve hizmete dönüşmelidir.
— Belediyelerin yap, işlet-devret, özelleştirme, işletmeye verme, ucu açık protokollerle ticarileştirme girişimi acilen durdurulmalıdır.
Belediyeler kendi kaynaklarına, kendi alanlarına sahip çıkmalı ve yatırımlarını kendi planlarıyla yapmalıdır. Öncelik halka sunulacak bir gelecek ve o geleceği inşa edecek olan kenttir, ilçedir. Bu bakış açısıyla büyük tasarruf sağlanmış olup, halka büyük ve güçlü hizmet sunulmuş olacaktır. Belediyelerin özelleştirme girişimleri uzun vade de büyük bir israftır.
— İlçe belediyelerin özellikle fen işleri ve park bahçeler gibi teknik alt yapıya sahip olan müdürlükleri tasarruf tedbirlerinde konuşulması gereken en önemli müdürlüklerdir. Satın alma süreçleri başta olmak üzere, uygulama aşamaları da gerek maddi olarak, gerekse manevi gider kalemlerinin en büyük payını oluştururlar. Kentin görünen en önemli hizmet alanlarını oluşturan bu iki müdürlük malzemenin niteliğinden, hizmetin nicel özelliklerine kadar liyakat sahibi uzmanlar tarafından denetlenmeli ve incelenmelidir.
Tasarruf tedbirleri temel felsefesi gereği ürünü veya hizmeti satın alma aşamasında elde edilir ve uygulanır. Sayılamayan malzeme niteliği ve ürün niteliği tasarrufun temel sorunsalını oluşturur. Kaça aldın, kaç ağaç diktin meselesi, ya da yol ve duvar yapımı aşamasında karşımıza çıkacak hacim ve nitelik soruları tasarruf tedbirlerini ne denli öncelikli hale getirdiğini görebiliriz.
İhalelerin kamu faydasına yapılması özen ister, liyakat ister, samimiyet ister daha da önemlisi halkı sevmeyi gerektirir. Bu bakışa sahip olan belediye çalışanları tasarruf tedbirlerinin önemli olduğunu tam da ihale sürecinde, satın alma sürecinde, mal kabul de, uygulama aşamasında göstereceklerdir. Yapılan araştırmalar özellikle belediyelerin fen işleri ve park bahçeler gibi saha görünürlüğü yüksek olan ve 7/24 çalışma koşullarıyla hizmet üreten müdürlüklerin ihale süreçlerinin ve beraberindeki diğer süreçlerin doğru kullanılması halinde kamu yararına kullanılması halinde gider bütçesi üzerinden minimum %27’e varan bir tasarrufu sağlayabileceğini gösteriyor.
— Vatandaşa doğrudan dokunan sosyal yardım ve sosyal hizmet gider kalemleri sadece ihtiyaç sahiplerinin doğru şekilde belirlenmesi, ihtiyaçların etkin şekilde organize edilmesi ve buna bağlı olarak da gerekli satın almaların yapılması önemlidir. Elbetteki sosyal yardım kalemlerinden tasarruf edilmesi beklenemez. Tam tersi sosyal hizmet alanı ve sosyal yardım politikası tüm belediyelerde güçlendirilmeli, geliştirilmeli ve nitelikli hale dönüştürmelidir. Doğru insanların elinde, doğru şekilde planlanması ve gerektiği gibi uygulanması süreci başlı başına bir tasarruftur. Bütün sosyal politika; sosyal hizmet ve sosyal yardım bir bütünlük içerisinde planlana bilmelidir.
— Belediyelerin ihale mevzuatları doğru şekilde uygulandığında ve ihaleler liyakatli memurlar aracılığıyla yapıldığında, satın almalar siyasi bir malzeme olmaktan çıkarıldığı takdirde başlı başına her ürünün ve hizmetin satın alınma süreci bir tasarruftur. İhalelere ve satın almalara dayalı yapılan usulsüzlükler, kayırmalar ve beraberindeki yolsuzlukları önlemek kendi başına halka verilecek olan hizmeti arttıracak olan tedbir ve önlem niteliğindedir. Belli bir rakamın üzerinde ki büyük ihaleler kesinlikle iç denetimden ve bağımsız denetçiden geçmelidir. Mülkiye müfettişleri ve bilirkişi heyeti ile ele alınıp denetlenmelidir.
Bütün satın almalarda yaklaşık maliyet araştırmaları iyi yapılmalıdır. “Gerekiyorsa belediyeler birliği bir yaklaşık maliyet havuzu oluşturarak tüm belediyelerin bu havuzdan faydalanması sağlanmalıdır.” Böylece yüksek maliyet sunan piyasa araştırmaları ortadan kalkmış olacaktır.
İhale etik kurulu oluşturulmalıdır.
— Belediyeler ofis malzemelerini, büro araç gereç ve ihtiyaçlarını devlet malzeme ofisinden satın almalıdır. Belediye yöneticilerinin makam giderleri ve makam ihtiyaçları sınırlandırılmalıdır. Bu ihtiyaçlar tek merkezden yani devlet malzeme ofisinden tedarik edilmelidir.
— Belediye şirketleri yönetim şeması tamamen belediye Meclisine bırakılmalıdır. Belediye Meclisinden oluşturulacak olan bir komisyonda da tüm satın alma süreçleri ve tüm harcama kalemleri denetime açık hale getirilmeli ve şeffaflık, hesap verebilirlik uygulanmalıdır. Belediye şirketlerinin yönetiminde yer olan kişilerin belediye ile veya hizmet aldıkları kurumlarla birincil, ikincil ve üçüncül kan bağı ve organik bağları olmamalıdır. Belediye şirketlerinin satın aldıkları her hizmet ve her ürün aylık olarak belediye meclisi tarafından şeffaf olarak ilan edilmeli ve üzerinde tartışmalar yapılmalıdır.
Önceden belirlenen gelir ve gider tablolarında gelir kalemleri olan; vatandaştan toplanan vergiler, kiralar, harçlar zamanında toplanamayacağı düşünülerek adımlar atılır. Çünkü kriz süreçlerinde vatandaşı vergi ödesin diye baskı altına almamalısınız. Yani kurumunuzun gelir kalemleri krizden etkileneceği için ihtiyaçlarınızı borçlanarak karşılamak zorunda kalacaksınız, üstelik vatandaşa sosyal destek ve sosyal yardım yapmanız gerektiği bir süreçte parasız kalabilirsiniz. Bu nedenle özellikle mahalli idareler, yerel yönetimler tasarruf adımları atmak zorundadır. Vatandaş yoksul ve işsizken belediyeler gereksiz bir şatafattan ve lüzumsuz kalemlerden uzak durmalıdır.
Kamuda tasarruf politikaları konuşulurken, her kesim kasasını korumak ve kriz sürecini batmadan geçirmek istiyor. Durum böyleyken belediyeler, özellikle büyükşehirlerin metropol ilçe belediyeleri; harcama kalemlerini nasıl kısabilirler? Hem hizmet üretmek, hem de gereksiz harcama yükünden nasıl kurtulabilirler? Bunun için bazı önerilerimiz var.
— Başkan yardımcılıkları kadrosunun azaltılması ve bir siyasi kadro ile 4 bürokratla sınırlandırılması. Müdürlük sayısının azaltılması. Bazı müdürlüklerin birleştirilerek şefliklere dönüştürülmesi. Bu beraberinde fiziki alan, ulaşım, sarf malzemesi, alan donatısı ve sekreterya giderlerinin azaltılmasını getirecektir. Özellikle metropol ilçe konumundaki belediyelerde büyük bir tasarruf adımıdır.
— Belediyelerde personel giderleri belli bir sisteme oturtulmalıdır. Hem yönetici yetiştirmeli, hem de var olan hizmetleri kaliteli hale getirecek nitelikli personel yetiştirmelidir. Devlet memurları kanunu tüm detaylarıyla uygulanmalıdır.
Belediyelerde memur, sözleşmeli memur,kadrolu işçi ve hizmet alımı (ihale ile alınan hizmetler için) personeli bulunmaktadır. Bu nedenle belediyelerde insan kaynakları yönetimi çeşitlilik göstermektedir. Daha fazla bilgi ve beceri gerekmektedir.
İnsan kaynakları yönetimini vereceği hizmete göre belirlemelidir. Günümüzde kamuda insan kaynakları yönetimi son derece önemli bir kaynak ve önemli bir gider kalemi haline gelmiş durumdadır. Gerek direkt maddi gider, gerekse dolaylı giderler açısından büyük maliyetlere ulaşmaktadır. Bu nedenle liyakatli, ehliyetli, nitelikli, kamu bilinciyle donatılmış personel istihdam edilmelidir. Yöneticiler liyakatli, eğitimli, mevzuata hakim olmalıdır. Ayrıca yatay ve dikey ilişkileri de güçlü olmalıdır.
Yönetici yönetimi eğitimi sürekli ve düzenli olarak yenilenmelidir.
İnsan ilişkileri ve halkla ilişkileri iyi, personel sevk ve idaresini yapabilecek, kamu çıkarını öncelikli düşünecek; girişimci, geliştirici ve değişime açık olmalıdır. Pedegojik formasyonu olmalıdır.
Yönetici eğitimi almış olması önemlidir. Kültürlü ve sanatla barışık olmalıdır. Yöneticiler erdemli ve nitelikli olmalıdır.
İnsan kaynakları yönetimi için bir ekip belirlenmelidir. Bu ekip içinde bir komisyon belirlenerek yönetim sağlanmalıdır. Kendi alanında uzman olan kişilerin içinde olacağı bu komisyon; çalışanların hakları, iş barışı, iş doyumu ve liyakatini dikkate alarak aidiyet gelişimini sağlamalıdır. Bu komisyonda; sendika temsilcisi, alan uzmanları, sosyolog, antropolog, psikolog ve hukukçu yer almalıdır. Çalışanların kendini sadakatle kuruma bağlı hale getirmesi için; yönetenlerin çalışanlarına eşitlikçi ve adil yaklaşımlarda bulunması temel esastır. Personel niteliği sürekli eğitimle geliştirilmelidir. Öncelikli olarak temel sorunların çözümünü ve yeni hizmetlerin gelişimini arttıracak bir yönetim anlayışı geliştirilmelidir.
Belediye ana gider kalemlerinden biri insan kaynakları gideridir. Unutmamak gerekir ki belediyeciliğin üç önemli ayağından biri insan kaynağıdır. Belediye bu kaynağı verimli kullanır ve hizmete dönüştürürse geleceği ve temeli sağlam olur. Hangi birime kaç personel gerekli, niteliği ve özellikleri neler olmalıdır? Eğitim alanı ve ihtisası ne olmalıdır? Personel özellikleri, şartları, kriterleri, sayısı stratejik plan esas alınarak tespit edilmelidir.
Günümüz kurumları, çalışanların verimi ile büyük ekonomik kazançlara ulaşırlar. Bu nedenle insan kaynakları yönetimi stratejik plan içinde en detaylı şekilde işlenmiş olması gerekendir.
— Yöneticilere sağlanan imtiyazlar mesai saatleri ile sınırlandırılmalıdır. Belediye başkanı haricinde tüm yöneticilerin makam araçları iptal edilmelidir. Önü alınamayan bir saltanat olmaktan çıkarılmalıdır. Yöneticilerin evlerine gidiş-gelişleri kendi özellerine bırakılmalıdır. Özellikle belediyelerin araç filoları minimum seviyeye çekilmelidir. Havuz sistemi kullanılmalıdır. Bu gider tablosu, gider kalemleri içinde ilk üçte yer almaktadır.
Kamuda yapılan harcama kalemleri içerisinde büyük bir saltanatın gideri olarak görülen ulaşım hizmetleri bünyesindeki gider, öngörülen veya öngörülemeyen tüm kalemleri geride bırakıyor. Belediyelerin hesapsızca saltanata dönüştürülen ulaşım hizmetleri bünyesindeki araç filoları, yakıt giderleri ve beraberinde şoförler tasarruf tedbirleri bünyesinde ele alındığında büyük bir maliyeti kısmak demektir.
— Belediyelerin gelişen teknolojiye ayak uyduracak bilgi işlem alt yapısı ve işleyişi doğru kullanıldığında büyük maliyetleri, gündelik ihtiyaçların öngörülemeyen gider kalemlerinde azaltılacağı anlamına gelir. Özellikle büro çalışanlarının kullandığı sarf malzeme önemli bir gider kalemidir. Belge ve arşiv uygulamaları doğru bir ihtiyaç haline dönüştürülemelidir. Gelişen teknolojinin kamu yöneticilerini yeni girişimlere açık olmaları gerektiğini gösteriyor. Elektronik belge ve bilgi sistemleri, uzaktan erişim yöntemleri şeffaflık ve gerekli liyakatin de sağlanmasını getirir.
— Sürdürülebilir bir borçlanma yapılmalıdır. Yüksek faizli menşei değişken kredileri kullanılmamalıdır. Belediyeler mümkün oldukça faiz giderlerini kısmalıdır. Bu konuda uzmanların önerilerine kulak kabartmakta fayda vardır.
— Belediye binaları doğru ve etkin şekilde kullanılmalıdır. Kiralama yöntemi uzun vadede büyük bir yük oluşturur. Kiralanan yerin hizmete hazır hale getirilmesi sürecinde yapılan giderler oldukça büyük rakamlara ulaşmaktadır. Mümkün oldukça belediye binaları verimli ve işler hale getirilmelidir. Gereksiz kiralamalardan uzak durulmalı ve kendi öz kaynaklarıyla idari alanlar oluşturulmalıdır.
— Kurum içi denetim ve kontrol sürekli olarak en üst seviyede tutulmalıdır. Usulsüzlükler bağımsız ve etkili iç kontrol mekanizmasıyla önlenebilir. Satın alma süreçleri şikayet olmaksızın doğrudan iç denetime açık tutularak bir kontrol mekanizmasına tabii tutulmalıdır. Bu kontroller uzun vadede yaygınlaşma ihtimali olan olumsuzlukları engeller. Demokratik işleyişe sahip tüm yerel demokrasilerde bu uygulama yasal bir düzenlemeyle garanti altına alınmıştır.
— Sürdürülebilir, çoklu faydası yüksek olan yatırımlar yapılmalıdır. Küçük menfaat gruplarının çıkarlarının oluşturacağı ranta ve bu ranta dayalı yatırımlar tasfiye edilmelidir. İlçenin temel ihtiyaçları önceliğe alınmak şartı ile yatırımlar stratejik plana uygun şekilde maksimum verim, minimum gider çerçevesinde uygulanmalı ve hizmete dönüşmelidir.
— Belediyelerin yap, işlet-devret, özelleştirme, işletmeye verme, ucu açık protokollerle ticarileştirme girişimi acilen durdurulmalıdır.
Belediyeler kendi kaynaklarına, kendi alanlarına sahip çıkmalı ve yatırımlarını kendi planlarıyla yapmalıdır. Öncelik halka sunulacak bir gelecek ve o geleceği inşa edecek olan kenttir, ilçedir. Bu bakış açısıyla büyük tasarruf sağlanmış olup, halka büyük ve güçlü hizmet sunulmuş olacaktır. Belediyelerin özelleştirme girişimleri uzun vade de büyük bir israftır.
— İlçe belediyelerin özellikle fen işleri ve park bahçeler gibi teknik alt yapıya sahip olan müdürlükleri tasarruf tedbirlerinde konuşulması gereken en önemli müdürlüklerdir. Satın alma süreçleri başta olmak üzere, uygulama aşamaları da gerek maddi olarak, gerekse manevi gider kalemlerinin en büyük payını oluştururlar. Kentin görünen en önemli hizmet alanlarını oluşturan bu iki müdürlük malzemenin niteliğinden, hizmetin nicel özelliklerine kadar liyakat sahibi uzmanlar tarafından denetlenmeli ve incelenmelidir.
Tasarruf tedbirleri temel felsefesi gereği ürünü veya hizmeti satın alma aşamasında elde edilir ve uygulanır. Sayılamayan malzeme niteliği ve ürün niteliği tasarrufun temel sorunsalını oluşturur. Kaça aldın, kaç ağaç diktin meselesi, ya da yol ve duvar yapımı aşamasında karşımıza çıkacak hacim ve nitelik soruları tasarruf tedbirlerini ne denli öncelikli hale getirdiğini görebiliriz.
İhalelerin kamu faydasına yapılması özen ister, liyakat ister, samimiyet ister daha da önemlisi halkı sevmeyi gerektirir. Bu bakışa sahip olan belediye çalışanları tasarruf tedbirlerinin önemli olduğunu tam da ihale sürecinde, satın alma sürecinde, mal kabul de, uygulama aşamasında göstereceklerdir. Yapılan araştırmalar özellikle belediyelerin fen işleri ve park bahçeler gibi saha görünürlüğü yüksek olan ve 7/24 çalışma koşullarıyla hizmet üreten müdürlüklerin ihale süreçlerinin ve beraberindeki diğer süreçlerin doğru kullanılması halinde kamu yararına kullanılması halinde gider bütçesi üzerinden minimum %27’e varan bir tasarrufu sağlayabileceğini gösteriyor.
— Vatandaşa doğrudan dokunan sosyal yardım ve sosyal hizmet gider kalemleri sadece ihtiyaç sahiplerinin doğru şekilde belirlenmesi, ihtiyaçların etkin şekilde organize edilmesi ve buna bağlı olarak da gerekli satın almaların yapılması önemlidir. Elbetteki sosyal yardım kalemlerinden tasarruf edilmesi beklenemez. Tam tersi sosyal hizmet alanı ve sosyal yardım politikası tüm belediyelerde güçlendirilmeli, geliştirilmeli ve nitelikli hale dönüştürmelidir. Doğru insanların elinde, doğru şekilde planlanması ve gerektiği gibi uygulanması süreci başlı başına bir tasarruftur. Bütün sosyal politika; sosyal hizmet ve sosyal yardım bir bütünlük içerisinde planlana bilmelidir.
— Belediyelerin ihale mevzuatları doğru şekilde uygulandığında ve ihaleler liyakatli memurlar aracılığıyla yapıldığında, satın almalar siyasi bir malzeme olmaktan çıkarıldığı takdirde başlı başına her ürünün ve hizmetin satın alınma süreci bir tasarruftur. İhalelere ve satın almalara dayalı yapılan usulsüzlükler, kayırmalar ve beraberindeki yolsuzlukları önlemek kendi başına halka verilecek olan hizmeti arttıracak olan tedbir ve önlem niteliğindedir. Belli bir rakamın üzerinde ki büyük ihaleler kesinlikle iç denetimden ve bağımsız denetçiden geçmelidir. Mülkiye müfettişleri ve bilirkişi heyeti ile ele alınıp denetlenmelidir.
Bütün satın almalarda yaklaşık maliyet araştırmaları iyi yapılmalıdır. “Gerekiyorsa belediyeler birliği bir yaklaşık maliyet havuzu oluşturarak tüm belediyelerin bu havuzdan faydalanması sağlanmalıdır.” Böylece yüksek maliyet sunan piyasa araştırmaları ortadan kalkmış olacaktır.
İhale etik kurulu oluşturulmalıdır.
— Belediyeler ofis malzemelerini, büro araç gereç ve ihtiyaçlarını devlet malzeme ofisinden satın almalıdır. Belediye yöneticilerinin makam giderleri ve makam ihtiyaçları sınırlandırılmalıdır. Bu ihtiyaçlar tek merkezden yani devlet malzeme ofisinden tedarik edilmelidir.
— Belediye şirketleri yönetim şeması tamamen belediye Meclisine bırakılmalıdır. Belediye Meclisinden oluşturulacak olan bir komisyonda da tüm satın alma süreçleri ve tüm harcama kalemleri denetime açık hale getirilmeli ve şeffaflık, hesap verebilirlik uygulanmalıdır. Belediye şirketlerinin yönetiminde yer olan kişilerin belediye ile veya hizmet aldıkları kurumlarla birincil, ikincil ve üçüncül kan bağı ve organik bağları olmamalıdır. Belediye şirketlerinin satın aldıkları her hizmet ve her ürün aylık olarak belediye meclisi tarafından şeffaf olarak ilan edilmeli ve üzerinde tartışmalar yapılmalıdır.
FACEBOOK YORUMLAR