Dünyada nükleer ikilem
Jeopolitik ve siyasi krizler, ülkelerin nükleer enerji kararlarını yeniden değerlendirmesine neden oldu. Dünya Nükleer Birliği, yeni yatırımların gerekliliğine dikkat çekerken; bazı uzmanlar inşa süreci ve atık problemleri nedeniyle yenilenebilir yatırımlara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyor.
SON bir yıla damgasını vuran küresel enerji krizi, pek çok ülkenin planlarını hızla değiştirdi. Son dönemde tıpkı kömürde olduğu gibi nükleer enerjinin de ülkelerin enerji politikalarında önemli bir yer edinmeye başladığı görülüyor. 2011’de 9 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan Fukuşima felaketinden sonra nükleer enerjiden tamamen vazgeçtiğini açıklayan Japonya, mevcut santralları yenilemeye ve yeni reaktörlerin kurulumuna yönelik bir karar aldı. İngiltere’de Johnson döneminde oluşturulan hedefler, Sunak liderliğinde de yaklaşık 840 milyon dolarlık bir anlaşmayla devam ediyor. Kanada’da ocak ayında açıklanan ankete göre, kamuoyunun nükleer santrallara desteği yükselişte. Fransa’nın da mevcut reaktörlerin ömrünün uzatılması ve yeni reaktörlerin inşası konusunda önemli bir gündemi var.
NÜKLEER ARTIŞTA
Tüm bu gelişmelerle ülkelerin nükleer gündeminin yoğun olduğunu söylemek mümkün. Yeni yatırım kararlarının masada olduğu bir ortamda, uzmanlar ise farklı görüşlere sahip. Küresel çapta nükleer kaynaklı elektrik üretiminin 2020 yılı dışında son 10 yılda her yıl arttığını belirten World Nuclear Association (Dünya Nükleer Birliği-WNA), Hürriyet’e yaptığı açıklamada, 2023 ve sonrasında daha fazla reaktör inşa edilmesi gerekliliğine dikkat çekti. 2022 yılında dünyada 6 yeni reaktörün devreye girdiği, 5 reaktörün ise kapandığı bilgisini veren kurum, “Net sıfır hedefine ulaşmak için buna çok ihtiyaç var. Akkuyu’daki yapım aşamasında olan 4 reaktör, Türkiye’nin elektrik tedarikine önemli bir katkı sağlayacak. Nükleer ve hidroelektrik santrallar İsveç, Finlandiya ve İsviçre’de başarılı şekilde birleştirildi. Dolayısıyla düşük karbonlu, güvenilir elektrik tedariki için hidroelektrik kaynaklar, nükleer üretimle birleştirilebilir” açıklamasını yaptı.
AKKUYU ZARAR GÖRMEDİ
Depremin ardından konuşulan konulardan biri de Akkuyu’daki santralın ne kadar tehlike içerdiği oldu. Geçtiğimiz günlerde Associated Press’te yer alan haberde, Akkuyu’nun depremden zarar görmediği ve gerekli şartlara göre yapıldığı belirtildi. Rusya’nın projeden sorumlu şirketi Rosatom, santralın 9 büyüklüğünde depreme dayanacak şekilde tasarlandığını kaydederken; habere göre, bir bakanlık yetkilisi de projeyi yeniden değerlendirmek için acil bir planın gündemde olmadığını söyledi.
FACEBOOK YORUMLAR