Mİ Yapım İzmir'i film platosuna çevirmek için kolları sıvadı…

'HUZURUM KALMADI' İLK ADIM OLACAK!

İzmir’in en büyük sorunlarından bir tanesi olan ve uzun yıllardır bu yaranın çözülmesi için konuşmalar yapılmasına rağmen bir türlü adım atılmayan sinema sektörü için İzmir merkezli Mİ YAPIM şirketi ilk adımı attı. Bu noktada senarist/ oyuncu Taner Şahin’in yazdığı, Soner Demirci’nin de yönetmenliğini üstlendiği ‘Huzurum Kalmadı’ filminin tüm çekimleri İzmir’de gerçekleştirilecek.

Uzun yıllardır İzmir’de bir çok konuşmanın ve sunumların yapılmasına rağmen bir türlü adım atılamayan İzmir’i film platosuna çevirme arzusu Mi Yapım şirketi tarafından hayata geçiriliyor. İzmirli iş adamları Mehmet Alaçı ve İrfan Barbaros tarafından kurulan Mi Yapım şirketi, senarist/ oyuncu Taner Şahin’in yazdığı ‘Huzurum Kalmadı’ filminin çekimlerini İzmir’de gerçekleştirecek. Kentin Bornova ve Balçova ilçeleri ağırlıklı olmak üzere birçok noktasında set kuracak olan ekip, çalışmalarına da hızlı bir şekilde başladı.
Kadrosunda Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Muhammet Cangören, Gülnihal Demir, Cengiz Güleryüz, Seyithan Özdemir, Yavuz Karakaş, gibi ünlü oyuncuları barındıran filmin yapımcılığını gerçekleştiren Mİ YAPIM şirketi sahipleri Mehmet Alaçı ve İrfan Barbaros ayrıca filmde oyunculuk da yapacak. Öte yandan okuma provaları ise Bornova Homeros Vadisi’nde bulunan Atlı Vadi’de bu hafta sonu itibariyle başladı. Provada oyuncular bir araya gelirken yapım şirketi sahipleri hem bu film hem de sonraki projeler için brifing verdi.

ÖNCE SİNEMA SONRA DİJİTAL PLATROM VE TV KANALLARINDA
Yaklaşık 1 ay içerisinde kentte çekimleri başlayacak olan filmin önümüzdeki bahar aylarına yetiştirilmesi hedeflenirken, ‘Huzurum Kalmadı’ isimli filmin önce ülke genelindeki tüm sinemalarda ardından ise dijital platformlar ile TV kanallarında gösterime çıkacağı öğrenildi. Çok büyük bir bütçeyle ‘Set’ diyecek olan ekibin projeden ötürü aşırı heyecanlı olduğu da gözlemlendi.

ÜLKE GENELİNDEN OYUNCULAR BULUNUYOR
İzmir’deki yerel oyuncuların yanı sıra İstanbul, İzmir ve Muğla’da bulunan ünlü oyuncuların da kadroya dahil edildiği filmin tüm teknik ekipmanları da İstanbul’dan karşılanırken; polisiye komedi, aksiyon, aşk, kara mizah unsurlarının işlendiği 95 dakikalık film, ‘küfürsüz komedi’ dalında da ülkenin büyük bir boşluğunu kapatmayı hedefliyor.

OYUNCULARIN İSTANBUL’A GİTMESİNİ İSTEMİYORUZ
İstanbul’da bulunan bir çok ünlü oyuncunun İzmirli olduğunu ve bu noktada bu cevherlerin İstanbul’a gitmesini engellemek amacıyla ilk adımı attıklarını dile getiren Mİ YAPIM şirketi ortaklarından Mehmet Alaçı yaptığı açıklamasında, bunun önüne geçmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarının altını da çizerek, “Tüm ünlüler ve tanınmış kişiler bilindiği üzere İzmir’den çıkıyor ve soluğu İstanbul’da alıyorlar. Biz de bu yüzden İzmir’de büyük bir boşluk olduğunu hissettik ve buna istinaden Mİ YAPIM’ı İzmir’de kurarak çalışmalarımıza hız verdik” dedi.

İZMİR’E BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR
İzmir kent genelinde çok güzel mekanların ve bununla birlikte doğa güzelliklerinin bulunduğunu ifade eden Mİ YAPIM şirketi ortağı İrfan Barbaros da bu potansiyeli kullanmak için ellerini taşın değil, dağın altına soktuklarını vurgulayarak, “Amacımız İzmir’i film platosu haline getirmek istiyoruz” dedi.
Barbaros yaptığı açıklamasında, “Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan ötürü insanların biraz daha gülmesini istediğimiz için komediye ağırlık vermek istedik. Kendi vatandaşımızın psikolojinin biraz daha düzelmesini istedik” şeklinde konuştu.


BU ZOR GÜNLERDE BİRAZ GÜLMEYE İHTİYACIMIZ VAR

Ülke genelinde yaşanan felaket ve yıkımların tüm vatandaşları olduğu gibi kendisini de ciddi anlamda etkilediğini belirten filmin senaristi Taner Şahin, kendisinin bir Malatyalı olarak ciddi acılar yaşadığını ve bu zor günlerde tüm vatandaşların biraz olsun gülmeye ihtiyaçlarının olduğunu sözlerine ekledi. Şahin huzurevinde yapılmasının sebeplerini de açıklayan Şahin, “Huzurevi genelde hüzünlü bir ortam olarak insanlara aksettiriliyor. Ben bunun tam tersinin olabileceğini düşündüm. 2 tane mafya babasının yaşlı insanlara karşı gösterdikleri saygısızlıktan dolayı mahkeme tarafından verilen 7 günlük cezayı filme uyarladım. Çok güzel bir film oldu ve hiç boşu olmayan komedi dolayı bir film. Komedi dolu ve çok ters köşesi olan bir film. İzleyicilerimizi çok güldüreceğimize inanıyorum. Filmimizde herhangi siyasi bir gönderme ve cıvık komedi dediğimiz şakalardan filmimizde bulunmuyor. Tamamen insanların ailesiyle oturup izleyebileceği tadında bir film yazdığıma inanıyorum” diye konuştu.

İZMİR’DE FARKLI PROJELER DÜŞÜNÜYORUZ
Daha önce bir çok filmde yönetmen yardımcılığı, kendi filmlerinde ise yönetmenlik yaptığını belirteren filmin yönetmeni Soner Demirci, İzmir genelinde yaptıkları araştırmalar sonucu film ve dizilerde kullanılacak çok güzel mekanların olduğunu ve bu noktada kafalarında çok daha değişik projeler ürettiklerini belirterek, önümüzdeki sürecin de sinyallerini verdi. Süreç hakkında bilgiler veren Demirci ise yaptığı açıklamasında,  “Bu zaman kadar kendi projelerinde yönetmenlik bir çok projede yönetmen yardımcılığı yaptım. Bu projede de Mİ Yapım ile beraber bir araya geldik. Senaryo komik olmanın yanı sıra Avrupai bir hava taşıyor. Planlarımızı çıkarttık, İzmir’deki güzel mekanları da bu filmimizin içine taşıdık. Bu sektörün sadece İstanbul’da olmadığını herkese göstermek istedik. İzmir’de de bu projeden alnımızın akıyla çıkmayı hedefliyoruz” dedi.

FİLMİN ÖZETİ:
Necdet ve Ziya bakıldığında, dürüst ve çalışkan iş adamlarıdır. Hiç sabıkaları yoktur. İşin aslı öyle değildir. ‘Dürüst iş adamı’ postu altında silah kaçakçılığı yapmaktadırlar. Sahip oldukları her şeyi baronlarına borçlulardır. Komiser Emir ve yardımcısı aslı her şeyin farkındadır. Suçlarını ortaya çıkarmak için, uygun zamanı beklemektedirler. Necdet ve Ziya, farklı zaman dilimlerinde ve farklı mekanlarda iki yaşlı insanla tartışır. Bu tartışmanın sonu karakola çıkar. Tartıştıkları kişi, Emekli Cumhuriyet Savcısı çıkar. Nöbetçi mahkemeye sevk edilirler. Hakim ‘yedi gün boyunca, huzur evinde hasta bakıcı olarak çalışma cezası’ verir. Gönderildikleri huzur evi göründüğü gibi bir yer değildir. Huzur evi paravandır, sakinleri ise masum gözüken ama hiç de masum olmayan yaşlı insanlardır. Başlarında ise Nizamettin amca vardır. Her şey günü geldiğinde ortaya çıkar. Ortaya çıkaran kişi Emir ve Aslı’dır. Herkes hak ettiği cezayı alır.

FİLMİN SPONSOR ve DESTEKÇİLERİNE TEŞEKKÜR
Öte yandan Mİ YAPIM şirketi sahipleri Mehmet Alaçı ve İrfan Barbaros filmin sponsorları ve destekçileri olan İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Hisbay Gelinlik, Beta Akvaryum, Mucize Fikirler Akademisi (MFA), Bulutev Emlak, Dokuz Eylül Gıda Hırdavat ve Toptan Satış, ohbebuldum.com ve Atlı Vadi’ye de kendilerine yaptıkları desteklerden ötürü teşekkür etti.