İzmirli dansçılardan büyük başarı

​​​​​​​İspanya'da ilk kez yapılan Dünya Koreografik Latin Şampiyonası'nda yarışan İzmir'deki Dans Ege Spor Kulübü sporcuları, iki ayrı takım halinde 1'inci ve 2'nci olarak kürsüye çıktı. İstiklal Marşı'nı okutup Türk bayrağını dalgalandıran dansçılar, Türkiye'nin dans sporu alanında dünya şampiyonasındaki ilk birinciliğini kazanan takım olarak kayıtlara geçti.

 
Dünya Dans Sporları Federasyonu (WDSF) tarafından 29 Mart 2024 tarihinde düzenlenen ve ilk defa yapılan Dünya Koreografik Latin Şampiyonası'na 14 ülkeden 450 sporcu katıldı. Türkiye Dans Sporları Federasyonu'nu temsilen şampiyonaya katılan Dans Ege Spor Kulübü sporcuları iki ayrı takım halinde yarıştı. Yarışmanın 28-31 Mart tarihleri arasında İspanya'nın Cambrils şehrindeki DanceSport Cambrils etkinliğinin içinde düzenlendiğini ifade eden Dans Ege Spor Kulübü antrenörü Arman Esen, görkemli atmosferde gerçekleşen etkinliğin büyük ilgi gördüğünü belirterek, "Ülkemizden 3 takım katıldı. Yıldızlar, gençler ve yetişkinler kategorisinde yarışmalar yapıldı. Yıldızlar kategorisinde iki takımımız yarıştı. 14 ülkenin katıldığı şampiyonanın yıldızlar kategorisinde ise İspanya, Portekiz ve Türkiye vardı. 8 takımın içinde birinci ve ikincilik kazandık. 8 aylık bir çalışmanın ardından bu şampiyonaya katıldık ama öncesinde çocukların her biri aktif dansçıydı. Dünya şampiyonasını hayal ediyorduk. Ülkemizde bu branş üzerine Türkiye şampiyonası bile yoktu. Kulübümüzü destekleyenlere teşekkür ederiz" dedi.

'DANS SPORU BRANŞINDA GÜÇLÜ OLAN ÜLKELER ARASINA GİRDİK'
Birincilik kürsüsüne çıkıp İstiklal Marşı'nı okutabilmeyi hedeflediklerini ve buna ulaşabilmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Arman Esen, "WDSF tarihinde bu ilk kez gerçekleşti. Dans okulları, antrenörler ve hakemler, bu milli başarı için bize teşekkürlerini iletti. Ülkemizde bu branşın çok gelişeceğine inanıyorum. Koreografi takım çalışmaları konusunda, federasyonumuzla beraber ciddi katılımın olacağı bir Türkiye şampiyonası düzenlenecek. En çok mutluluk duyduğum konulardan biri bu. Ülkemizde birçok kulüp var. Kulüpler takıma odaklanacak. Dünya şampiyonası da daha büyük katılımla düzenlenecek. Çocuklarımızın yaşadığı tecrübeler ve mutlulukları birinci hedefimizdi. Bundan sonraki yıllarda Türkiye'yi Avrupa'da standartlarının üzerinde temsil edebileceğiz. Dans sporu branşında artık güçlü olan ülkeler arasında bizi görmeleri mümkün olacak" diye konuştu.

'ATATÜRK'ÜN KIZLARI OLARAK MARŞIMIZI SÖYLEDİK'
12-14 yaş grubunda birinci olan takımda performans gösteren 10'uncu sınıf öğrencisi Duru Akgül (16) daha önce solo denemelerinin olduğunu ancak kız takımında bulunmanın kendisi için ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, "6 yaşında dansa başladım. Önce bale yapıyordum. Ailem sayesinde Latin danslarına geçtim. 2,5 yaşından beri evde dans ediyordum. 4 yıl boyunca kız takımının kaptanlığını yaptım. Yurt dışında yarışmalara gittik. Koreografi yarışması yeni yeni dünyada tanınmaya başladı. Bir tema üzerinden hikaye anlatıyoruz. Bu kadar güçlü kızlarla beraber aynı ortak amaç için beraber savaşmak benim için çok değerli. Bunu dünyadaki hiçbir şeye değişmem" dedi.

'TAKIMIN EN KÜÇÜĞÜYÜM'
LGS'ye hazırlandığını anlatan 8'inci sınıf öğrencisi Beyza Kuşkapan (14), "Dansa anaokulunda yıl sonu gösterisi vesilesiyle başladım. 2016 yılında temel dans eğitimine başladım. Partnerimle Türkiye şampiyonalarına katıldım. Daha sonra kız takımıyla Yunanistan ve Makedonya'da dereceler aldık. Takımın en küçüğüyüm. Kendimi izlerken bazen çok kızıyorum, bazen de 'Vay be iyi yapmışsın' diyorum. Takımda en ufak bir hata takımı mahvedebilir. İspanya'ya gitmeden önce okulda İstiklal Marşı okunurken totem yapmıştım. Birinci sınıftan beri bildiğim marşı orda duyunca 'Beyza hayal kurduğun şey oluyor' dedim. Avazım çıktığı kadar bağırdım. Hem ağladım hem bağırdım. Atatürk'ün kızları olarak marşımızı orda söylemek güzel bir duyguydu" diye konuştu.

EVDE DE ODASINDAKİ AYNA KARŞISINDA DANS EDİYOR
5'inci sınıf öğrencisi Derin Güven (11) ise "1,5 yıl önce dans etmeye başladım. Dansı çok seviyorum. 7,5 yıl jimnastiğe gittim. Annemin önerisiyle dansa başladım. Temel dansta profesyonel olacağımı düşünmüyordum. Çevremdekiler, ailem bana inanıyor, destekliyordu ama bu pozisyona geleceğimi düşünmüyordum. İspanya'da çok heyecanlanmadım. İstiklal Marşı'nı okutmak çok güzel bir duyguydu. Hayatımda ilk kez sesimi duyurmak için bu kadar bağırdım" ifadelerini kullandı.

7'nci sınıf öğrencisi Ceren Onay (12), "Bebekliğimden beri annemler müzik açınca dans edermişim. Haftada beş gün dans çalışıyorum. Odamda kocaman ayna var. Evde de dansa devam ediyorum" derken, 9-11 yaş grubunda ikinci olan takımda dans eden 5'inci sınıf öğrencisi Sahra İnamlık (10), "Takımla beraber ikinci olmak çok büyük gururdu. Rakiplerimiz güçlü ve yaşları bizden daha büyüktü. Finale çıkarken endişeliydik. Puanlarımızı görünce mutlu olduk. Yaşımıza göre iyi puan aldık" ifadelerini kullandı.

6'ncı sınıfta okuyan Su İmam (11) ise, "Benim için sıra dışıydı. İkinci olabileceğimizi düşünmüyordum. Takımımıza güveniyordum. Onur vericiydi. İstiklal Marşı okununca mutluluktan ağladım" dedi. (DHA)