İzmir Kent Konseyi Başkanı'ndan Tepki

İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay KÖKKILINÇ yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na yönelik değişiklik içeren TBMM’nde oy çokluğu ile kabul edilerek  Sn. Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan yasa teklifi ile ilgili İZMİR KENT KONSEYİ olarak Hukuk Çalışma Grubumuz ve Hayvan Hakları Çalışma Grubumuzla birlikte yaptığımız değerlendirme çerçevesinde  basın açıklamamızdır.
"Hayvan Bakımevleri, Hayvan Hapishaneleri  olmamalıdır. "
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 3.maddesin –k- bendinde  “ Hayvan Bakım Evi” hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edileceği yer olarak gösterilmiş olup  -p-bendinde de rehabilitasyonun  tedavi; parazit mücadelesi, aşılama, kısırlaştırma  ve dijital kimliklendirme yöntemiyle işaretlenmesini ifade ettiği belirtilmiştir.
Hayvan Bakımevleri, yasada tarif edilirken, korunması gereken sahipsiz sokak hayvanlarına doğal yaşam alanı sağlayacak açık alanlı,  hayvanların insanlarla iletişimine  ve gönüllülerin  hizmetlerine, denetimine açık tesisler  olarak tarif edilmeliydi.  
Devlet’in bu hususta  özellikle sorumluluk atfettiği Belediyelere de  talepleri  doğrultusunda Hazine arazilerini  bu amaçla kullanılmak üzere bedelsiz tahsis edeceği yolunda  yasada açık amir bir hükme yer verilmeliydi.  

"Sahipsiz Sokak Hayvanlarının Yasam Hakkı Korunmalıdır."
Yasanın  dördüncü bölümünde  “ öldürülme “ ibaresi çıkarılmakla birlikte “ötanazi “ düzenlemesi bulunmaktadır. Burada da 2010 yılından bu yana yürürlükte olan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri Yasası’nın 9.maddesine atıf yapılmaktadır. Atıf yapılan yasada sahiplenilmesi yasak olan hayvanlarla ilgili bir düzenleme olmadığı halde  sahiplenilmesi yasak olan hayvanlar da, yapılan bu değişiklikle ötenazi kapsamına sokulmuş olunmaktadır. Yaşam hakkı tüm canlılar için kutsaldır.   Bu konuda bahse konu yasa değişikliğinde gerekli düzeltme yapılmalıdır. 

“Hayvan Koruma Gönüllüleri “ oluşumu kaldırılmamalıdır. 
5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın  18.maddesinde yer alan“ Yerel Hayvan Koruma Gönüllüleri” oluşumu kaldırılmıştır. Yaşamın her alanında gönüllülük esastır. Katılımcı demokrasi  yolu yönetimlere katılabilen   Sivil Toplum,  ,  kamu idarelerinde de denge denetleme unsuru olarak   evrensel hukuk literatüründe yer almaktadır. Sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili bugüne dek  önemli sorumluklar üstlenmiş olan Hayvan Koruma Gönüllülerinin   tümüyle yasadan kaldırılması  doğru olmamıştır. 

"Devlet tarafından yerel yönetimlere verilecek olan Mali Destek takdiri olmamalıdır."
Başta yerel yönetimler  olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara Bakanlıkça uygun görülen mali desteğin verileceği yasada öngörülmektedir. Ancak bu destek takdiridir. Bakanlık, malik destek verilmesine gerek görmez ya da  mali destek  sembolik  bir değerde kalırsa,  bu hüküm sadece yasa metninde  görünür kalacaktır. Bu nedenle, esasen her belediyenin bütçesine uyarlanacak bir yüzde ile Bakanlık Bütçesinde belirlenecek Mali Destek yasada  daha somut kılınmalı, takdiri olmaktan çıkarılmalıdır.

"Hayvanları Koruma Yasası ihlalleri İdari ve Adli Para Cezaları, Belediyelere aktarılmalıdır."
Yasada, ihlallerden doğan idari ve adli para cezalarında da bir düzenleme yapıldığı görülmektedir. Bu ceza bedellerinin  yasayı uygulamakla neredeyse tek sorumlu kılınan belediyelerin bütçesine aktarılması hususu  yeni yasal düzenlemede öngörülmeliydi. Bugün barınakların inşası ve işletilmesi giderleri dikkate alındığında belediyelerin bütçesinin ne denli büyük ölçüde desteklenmesi gerektiği çıplak gözle dahi görünen bir gerçektir.
Sorumluluk atfedilen belediyeler için büyükşehir –il ve ilçe ayrımı yapılmamış, görev ve yetki alanları  yasada açıkça gösterilmemiştir. Bu da uygulamada yetki ve görev çatışması yaratacak bir sorun olarak ortaya çıkacaktır.

Yasanın ” Son ve Geçici Hükümler “bölümünde, Ek-1.md. sinde  değişiklik içeren söz konusu yasayı uygulama yükümlülüğü cezai yükümlülükle birlikte Büyükşehir Belediyeleri, İl Belediyeleri ve nüfusu 25.000’i aşan belediyelere verilmişse de  bu durum ilçeleri de kapsayan görev ve yetkileri bulunan Büyükşehir, İl Belediyeleri ile İlçe Belediyelerinin görev ve yetki kullanımında karmaşa yaratacaktır. Metropol ilçelerde yerleşimlerin neredeyse tamamlanmış olması da dikkate alındığında  barınakların yapılabileceği yer dahi bulunamayacaktır.  Yasanın bu konuda uygulamayı kolaylaştıracak şekilde kaleme alınması ve kırsala yönelik bölgesel çözüm üretilmesinde belirleyici olması gerekirdi.

Yerel yönetimleri yakından   ilgilendiren, kamuoyunda da  bir süredir tepkilere, tartışmalara neden olan  ve TBMM’nde oy çokluğu ile kabul edilmekle birlikte henüz  yürürlüğe girmemiş olan  5199 sayılı “ Hayvanları Koruma Kanunu “nda  yapılan değişiklikler hakkındaki  görüşümüzü Hayvan Hakları Çalışma Grubumuz ve Hukuk Çalışma Grubumuzun ortak değerlendirmesine bağlı  saygıyla kamuoyuna  sunarız.