Eris varyantı Türkiye'de! Hangi varyantta hangi belirtiler var? 'Ölümcüllüğü gitti, virüs yaşamını sürdürmek istiyor çünkü...'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Türkiye'de 9 kişide Eris varyantı görüldüğünü açıklaması üzerine Covid-19 yeniden konuşulmaya başlandı. Dünya genelinde de...

Dünya genelinde Eris (EG 5.1) ve Pirola (BA.2.86) varyantları gittikçe yaygın hale gelmeye başladı. Covid-19’u neredeyse tamamen gündemimizden çıkardığımız şu günlerde uzmanlar ülkemizde de vakaların arttığını söylüyor.

BAKAN KOCA AÇIKLADI: 9 KİŞİDE ERİS VARYANTI GÖRÜLDÜ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da cuma günü yaptığı açıklama ile ülkemizde Eris varyantının tespit edildiğini duyurdu, “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurtdışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız” ifadelerine yer verdi.

ABD’de şimdiye kadarki gözlemler, en yaygın varyantın şu anda vakaların yaklaşık yüzde 22'sini oluşturan Eris lakaplı EG 5.1 olduğunu gösteriyor. Eris varyantı aynı zamanda İngiltere dahil birçok Avrupa ülkesinde ve Asya'da da yaygın hale gelmiş durumda.

- Ülkemizde de görüldüğü açıklanan, dünyada baskın hale gelen Eris varyantı ile Pirola varyantı büyük bir tehlike arz ediyor mu?

- Son günlerde sıklıkla konuşulan “Yeniden kapanmalar olabilir” iddiaları gerçek olabilir mi?

- Özellikle okula giden öğrenciler ve öğretmenler başta olmak üzere kapalı/kalabalık alanlarda vakit geçirenler nelere dikkat etmeli?

- Yeni varyantları ayırt edebileceğimiz belirtiler var mı?

İşte Eris ve Pirola varyantlarıyla ilgili merak edilen her şey…

YENİ AŞILAR, DÜNYANIN BU İŞİ NE KADAR CİDDİYE ALDIĞINI GÖSTERİYOR

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Yeni varyantlara yönelik çalışmalar devam ederken bir yandan da aşılar onay aldı ve kullanıma başlanması bekleniyor. Yeni aşıların kullanımına izin verilmesi bile Covid 19’un Avrupa’da, ABD’de ciddiye alındığını, bu işe dikkat edildiğini, önemsendiğini gösteriyor” dedi ve maalesef ülkemizde ise bu durumun artık önemsenmediğini söyledi: “Ülkemizde ise Covid-19 ile ilgili motivasyon kaybedilmiş durumda. İnsanlar yeni gelişmeleri kaldıramaz hale geldi.”

PANDEMİNİN İLK DÖNEMLERİNE GÖRE ÇOK DAHA GÜÇLÜ DURUMDAYIZ

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Kayhan Uğuz da artık ne tür bir mikroorganizma ile savaştığımızı bildiğimiz ve elimizde geliştirilmiş aşılar olduğu için pandeminin ilk dönemlerine göre çok daha güçlü durumda olduğumuzun altını çizdi ve ekledi: “Ama şunu unutmayalım ki; kaynağı, sebebi ne olursa olsun salgınlar dünya tarihinde hep olmuştur ve olacaktır. Hekimler olarak bizlerin, toplumun ve ülkemiz sağlık otoritelerinin görevi bu yaşadığımız pandemi sürecinden çıkarabileceğiniz dersleri alıp, bir sonrakine daha hazırlıklı olabilmektir.”

Pandemi süresince Covid-19 virüsü defalarca mutasyona uğradı. Bu mutasyonların bazılarının sonucunda oluşan varyantlar, daha hızlı yayılabilen ya da daha kolay alt solunum yolu enfeksiyonu yatabilen daha yüksek güce sahip virüsler haline geldi. DSÖ tarafından pandeminin sonlandırılmasına rağmen Covid-19 virüsünün alt tipleri yakın olarak takip edilmektedir. Son haftalarda tüm dünyada yaygın hale gelmeye başlayan ve birden çok kıtada görülen varyantlar Eris (EG 5.1) ve Pirola (BA.2.86) varyantlarıdır. Bunlardan Eris varyantı ağustos sonu itibari ile başta ABD olmak üzere tüm dünyada yaygın varyant haline gelmeye başlamıştır. Öyle ki ABD vakalarının %20’si Çin’de görülen vakaların yaklaşık %70’i Eris varyantından oluşuyor.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Kayhan Uğuz


VAKA ARTIŞI VARYANTTAN ÇOK KAPALI ALANLARA GEÇİŞ İLE AÇIKLANABİLİR

“Şu an için tüm dünyada 50’den fazla ülkede görülen ve baskın varyant haline gelen Eris varyantı son haftalarda, özellikle kış şartlarının başladığı kuzey yarımkürede vaka sayılarında yarıya yakın artışa yol açmış gibi görünse de bu artış yeni varyantların etkisinden daha çok kış şartları ve insanların kapalı ortamlara geçişi ile toplu yaşamaya tekrar dönmesi ile açıklanabilir” diyen Dr. Uğuz, “Eris varyantının önceki varyantlara göre daha ağır bir klinik oluşturduğuna dair elimizde önemli bir kanıt yok ama daha kolay yayıldığıyla ilgili kanıt olmasa da gözlemler mevcut. Zaten yeni varyantlardan daha kolay yayılan, daha çabuk hücre içine yerleşen tiplerin baskın hale gelmesi beklenen bir sonuçtur. Ama asıl önemli olan yeni varyantların daha ağır hastalık nedeni olmaması yani daha ağır ve ölümcül seyretmemesidir” ifadelerine yer verdi.

ÇOCUKLAR TAŞIYICI GÖREVİ GÖRÜYOR

Prof. Dr. Aydın, virüsün yayılımı ile ilgili çok önemli bir noktaya dikkat çekti, “Okulların açılması, soğuk havalarda insanların kapalı ortamlarda, kalabalık yerlerde daha fazla vakit geçirmeye başlaması mikroorganizmaların insandan insana geçerek yaşamını sürdürebilmesine imkân tanıyor. Çocuklar da bu konuda iyi bir vektörel görev görüyorlar; birinden alıp başka birine taşıma konusunda mikroorganizmaları sevindiriyorlar. Özellikle sağlıklı çocukların bazı hastalıkları asemptomatik şekilde geçirebildiğini de göz önünde bulundurursak, taşıyıcı görevi gördüklerini söyleyebiliriz” dedi.

SADECE COVID-19’DAN KORUMUYOR… MASKE KULLANABİLMEYİ ARTIK BAŞARMALIYIZ

Aydın, mevsimin kışa dönmesi, insanların kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmeye başlaması, okulların açılması sebebiyle her zaman olduğu gibi şimdi de üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için dikkatli davranmak gerektiğinin altını çizdi ve alınabilecek en etkili önlemi anlattı:

“Risk grubunda iseniz yani yaşınız ileriyse, kronik ya da bağışıklık baskılayıcı bir hastalığınız varsa mutlaka maske kullanmanızı öneriyorum. Maske kullanabilmeyi artık başarmalıyız. Uzak Doğu’da pandemiden önce de insanların günlük yaşamda maske kullanımına çok yatkın olduklarını biliyoruz. Türkiye de viral hastalıklara karşı önlemlere dikkat eden ve bu önlemleri iyi uygulayan bir duruma gelmeli artık.”

BELİRTİLER BİRBİRİNE KARIŞIYOR, AYRIM YAPMAK ÇOK ZOR

Prof. Dr. Aydın, yeni varyantların belirtilerini şöyle sıraladı:

-- Pirola varyantının belirtilerini boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, balgamlı veya balgamsız öksürük, baş ağrısı, ses kısıklığı, kas ağrısı ve koku duyusunda değişiklikler.

-- Eris varyantında bu semptomlar dışında baş ağrısı ve ishal görülebiliyor.

-- Görüldüğü üzere yeni varyantların semptomları da influenza veya diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğu hastalıklara benziyor. Bu sebeple şu semptomları görürseniz kesin Covid-19’sunuz ya da değilsiniz demek pek mümkün değil. Bir uzman tarafından muayene edilip gereken tetkiklerin yapılması gerekiyor.

-- Öte yandan bu hastalığı geçirenlerin ve aşı olanların bu varyantlara karşı bir miktar korunacaklarını düşünüyorum. Son hazırlanan aşıların daha etkili olabileceğini de unutmamak lazım. Burada en dikkatli olması gereken kişiler risk grubunda bulunanlar yani yaşlılar ve kronik hastalıklara sahip insanlar, özellikle de akciğer ve dolaşım sisteminde sorun olan insanlar.

‘VİRÜS YAŞAMAK İSTİYOR, SALGINA SEBEP OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM’

Sağlık Bakanı Koca’nın Eris varyantı açıklaması sonrası insanlar yeni bir pandemi ve kısıtlamaların olabileceği konusunda oldukça endişeli. Faruk Aydın, bu endişeleri dindirecek açıklamalarda bulundu, “Bu dönemden sonra Covid-19 virüsünün yeniden patojen kazanarak büyük salgınlara neden olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü virüs yaşamını sürdürmek istiyor. Öldürücülüğü kaybetti, yayılımını arttırdı, insanlara yerleşmeye çalışıyor. Sars-Cov2 virüsünün sebep olduğu Covid-19 artık bizim üst solunum yolu enfeksiyon ajanlarımıza eklenen ve yaygın olarak karşımıza çıkan bir virüs. Ancak özellikle tekrar altını çizelim; risk gruplarının kesinlikle korunması gerekiyor. Artık daha sık pandemiler bekleniyor. İnsanların da bunun bilincinde olup kendi adlarına önlemler alması yaşanacak olumsuzlukları azaltacaktır” şeklinde konuştu.

‘KAPANMA RİSKİ YOK’

İnsanların kafasındaki “Yeniden kısıtlamalar, kapanmalar yaşanır mı?” sorusuna verdiği cevapla Faruk Aydın’ı destekleyen Dr. Kayhan Uğuz, “Pandemi sürecinde edindiğimiz tecrübeler ve daha yakın tanıdığınız Covid-19 virüsü için bence şu an için böyle bir risk yok. Çünkü yeni varyantların 65 yaş üstü, ek sistemik hastalıkları olan hastaların dışında bir üst solunum yolu enfeksiyonundan çok daha ağır bir klinik oluşturma durumu tespit edilmedi. Ama Covid-19 risk gruplarında hala hayati risk oluşturabilir” dedi.

YENİ AŞILAR TÜRKİYE’YE EKİM SONU GELEBİLİR

Uğuz, güncellenmiş Covid-19 aşılarının Türkiye’ye ne zaman geleceği konusunda da şunları söyledi: “EMA’nın onay verdiği Pfizer/Biontec firmasının geliştirdiği aşı, şu an dolaşımda baskın olan Eris varyantı da dahil diğer varyantlara da etkili durumda. Toplumda bir yıldan daha önce aşı olan ya da hastalığı geçiren, risk gruplarının aşılanması şu an için önerilebilir. Ülkemize de tahminen bu aşının Ekim sonu gibi gelebilmesi bekleniyor.”