Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın 11 ilkesini açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklamak üzere Beştepe'de düzenlenen törene katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklamak üzere Beştepe'de düzenlenen törene katıldı.
Konuşmasında öncelikle 11 temel ilkeyi açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından 9 amacı ve bu amaçların altındaki detayları açıkladı.
DAHA GÜÇLÜ BİR İNSAN HAKLARI KORUMA SİSTEMİ
Buradaki hedefimiz, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesidir. Mevzuat ve uygulamayı bu doğrultuda düzenli olarak gözden geçirecek ve gerekli tüm tedbirleri alacağız. Böylece Avrupa Birliği ile bilhassa Vize Serbestisi Diyaloğu’nda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız veriyoruz.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz.
Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz.
İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak.
Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu’ kuruyoruz.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE ADİL YARGILANMA HAKKININ GÜÇLENDİRİLMESİ
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz.
Avukatların, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkân sağlıyoruz.
Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranını düşürüyoruz.
Zorunlu müdafi ücretlerini iyileştirecek bir düzenleme de hazırlıyoruz.
Kamu avukatlarının çalışma esaslarını yeniden düzenliyor, özlük haklarını iyileştiriyoruz.
Avukatlık stajı ile kişinin mesleğinin birlikte yapılmasına imkân sağlıyoruz.
Dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştiriyoruz.
e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz.
Engelli, yaşlı ve yatağa bağımlı hasta vatandaşlarımıza, bulundukları yerden görüntülü iletişim teknolojileri vasıtasıyla ifade ve benzeri işlemleri yapabilme kolaylığı getiriyoruz
Adliyelerde 'Halkla İlişkiler Büroları' kuruyor, ön bürolar ile danışma masalarını yaygınlaştırıyoruz.
HUKUKİ ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE ŞEFFAFLIK
Eylem Planıyla, idarenin iş ve işlemlerinde öngörülebilirliği ve şeffaflığı daha da güçlendiriyoruz. Bunun için, idareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz.
Avrupa Birliği’nin ‘Doğrudan Yabancı Yatırımların İzlenmesi Hakkında Çerçeve Kararı’ ile uyumlu hukuki düzenlemeler yapıyoruz.
Kişilere, idari mekanizmalar nezdinde iş yapma kolaylığı sağlayacak tüm adımları atıyoruz.
Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaları, öngörülebilirlik, kazanılmış hakların korunması ve şeffaflık ilkeleri temelinde yeniden değerlendiriyoruz.
Adli ve idari yargıda itiraz, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvuru sürelerini yeknesak hale getiriyoruz. Buna göre, istinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak.
Eylem Planıyla, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz.
Yargıdaki unvanlı görevler için de kıdem şartı aranacak. Hâkim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz.
Tüm icra dairelerinde kâğıtsız ofis ortamına geçiyoruz.
Adliyelerde hâkimlere destek olacak ‘mahkeme uzmanı’ kadrosu ihdas ediyoruz.
Kadastro gibi ihtisas mahkemelerinde yeni görev yerlerinin belirlenmesinde, davaların tamamlanma ve başarı düzeyinin dikkate alınmasını sağlıyoruz.
Gerçek ve tüzel kişiler ile devlet arasındaki uyuşmazlıkları en hızlı ve en az maliyetle çözmek için ‘idari sulh’ usulünü getiriyoruz.
İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek ‘Yatırım Ombudsmanlığı’ kuruyoruz.
Yargı hizmetinin niteliğini artırmaya ilişkin faaliyetleri, bilirkişilik hizmetleri ile yakından ilgili görüyoruz. Bu nedenle bilirkişilik bölge kurullarını yeniden yapılandırıyoruz.
Bilirkişi görevlendirmelerinde kanunun aradığı şartlara gösterilen hassasiyeti, terfi ve teftiş kriterleri arasına dahil ediyoruz.
İFADE, ÖRGÜTLENME VE DİN ÖZGÜRLÜKLERİNİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ
İnsanların haklarına saygılı şekilde yapılan eleştirilerin ve düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hâkim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli olarak eğitim verilmesini temin ediyoruz.
Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz.
İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz.
Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz.
Gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği’ni yeniden düzenliyoruz.
Nefret suçuna ilişkin soruşturma kılavuzları hazırlıyoruz, istatistik ve veri toplamı işlemlerinin daha sağlıklı yapılması için eğitim ve altyapıyı güçlendiriyoruz.
KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
‘Tutuklamada ölçülülük ve orantılılık’ ilkeleri doğrultusunda, katalog suçların kapsamını daraltıyoruz.
Katalog suçlarda ‘somut delile dayanma şartı’ getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz.
Sulh ceza hâkimliklerinin tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin kararlarına karşı dikey itiraz usulü getiriyoruz.
Adli kontrol tedbirlerini de tutuklamada olduğu gibi üst süreye bağlıyoruz.
Müdafi ile görüşme hakkını kısıtlayan kanun hükümlerini, özgürlükler lehine bir yorumla gözden geçiriyoruz.
‘Konutu terk etmeme’ adli kontrol tedbirinde geçen sürenin, sonuç cezanın infazından mahsubuna yönelik değişiklik yapıyoruz.
Konuya sadece mevzuat yönüyle bakmıyor, uygulamadan kaynaklanan aksaklıkları da gündemimize alıyoruz.
Eylem Planıyla, sadece ifade vermek için mesai saati dışında yakalayıp gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı bulup gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz.
İfade alma işlemleri artık 7 gün 24 saat yapılabilecek.
Şikâyete bağlı suçlarda açıklamalı davetiye tebliğine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmemesi halinde, davanın düşürülmesine ilişkin değişiklik yapıyoruz. Böylece bu tür davalarda yıllarca açık duran dosyaları, sürüncemede kalan yargılamaları ortadan kaldırıyoruz.
KİŞİNİN MADDİ VE MANEVİ BÜTÜNLÜĞÜ İLE ÖZEL HAYATININ GÜVENCE ALTINA ALINMASI
İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında da zamanaşımını kaldırıyoruz.
Hastanelerde adli muayeneye özgü birimleri ve fiziki mekânları yaygınlaştırıyoruz.
Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle bir hak ihlaline sebebiyet veren kamu görevlileri hakkında rücu ve disiplin işlemlerinin etkinliğini artırıyoruz.
Soruşturmaların etkili bir şekilde yürütülmesini temin etmek amacıyla, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısına, yargılama sonucunun bildirilmesini sağlıyoruz.
Yine bu kapsamda, olay yeri inceleme, adli arama ve fiziki elkoyma işlemlerinin dijital olarak kayıt altına alınması zorunluluğunu getiriyoruz.
Eylem Planımızla, kadına karşı şiddet suçlarını etkin bir şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz.
Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz.
Tek taraflı ısrarlı takip fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz.
Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz.
Kişinin, dava konusu olayla ilgisi bulunmayan hususlardaki mahremiyet alanının korunması için gereken tüm tedbirler alıyoruz.
İletişimin tespiti ve dinlenmesi şeklindeki koruma tedbiriyle elde edilen kayıtların, beraat kararı verilmesi halinde de yok edilmesini sağlıyoruz.
Hükümlü ve tutukluların yakınları ile görüntülü görüşebilmeleri yanında, mektup alıp gönderme, dilekçe verme ve sağlık durumunu takip gibi işlemlerde de teknolojiden yararlanılacak.
Denetimli serbestlik yükümlülerinin meslek edinmelerini sağlamak için halk eğitim merkezleri, İŞKUR, yerel yönetimler ve özel sektör işbirliğiyle programlar düzenliyoruz.
Kamuya yararlı bir işte çalışma yükümlülüğünün, bu kurslarda yerine getirilebilmesini sağlıyoruz.
Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nu Avrupa Birliği standartları ile uyumlu hale getiriyoruz.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun idari para cezası kararlarına karşı sulh ceza hâkimlikleri yerine idari yargıya başvuru imkânı da sağlıyoruz.
MÜLKİYET HAKKININ DAHA ETKİN KORUNMASI
Kamulaştırmasız el atmaya karşı valilikler nezdinde idari bir başvuru yolu getiriyor, bu hususta kusuru bulunan kamu görevlilerine de idari yaptırım yolunu açıyoruz.
Aynı şekilde, kamulaştırmasız el atma eylemlerinden kaynaklı davaların öncelikle görülmesini sağlıyoruz.
İcra takibi ve yargılama süreçlerinden kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçmek için, İcra ve İflas Kanunu ile ilgili yönetmeliği, mülkiyet hakkının en geniş şekilde korunmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenliyoruz.
İdari yargıda mülkiyet hakkını etkileyen hususların ivedi yargılama usulüyle hızlı biçimde çözümüne imkân sağlıyoruz.
İmar planı izleme, değerlendirme ve denetleme sistemi oluşturuyoruz.
Yine, imar planlarında parselasyon işlemlerinden doğan mağduriyetleri gidermeye yönelik çalışma yapıyoruz.
Kamu idarelerinin taraf olduğu aynı nitelikteki uyuşmazlıklarda ‘pilot dava’ usulü getiriyoruz. Pilot davada verilecek kararın aynı konudaki uyuşmazlıklar bakımından bağlayıcı olmasını temin ederek, gereksiz vakit kayıplarının ve kaynak israflarının önüne geçiyoruz.
İdarenin, haklı olduğu belli olan vatandaşa ‘git davanı aç, kazan öyle gel’ şeklinde özetleyebileceğimiz tavrına son veriyoruz.
Yerleşik yargı içtihatlarının idare tarafından düzenli olarak takip edilmesini sağlayarak, başvuruları kabul etme ve davadan vazgeçme gibi konularda kurumların yetkilerini artırıyoruz.
Tapu siciline idareler tarafından konulan kamusal kısıtlamaları da elektronik ortamda malik ve ilgililerin erişimine açıyoruz.
TOPLUMSAL REFAHIN GÜÇLENDİRİLMESİ VE KIRILGAN KESİMLERİN KORUNMASI
Çocukların fiziki ve ruhi gelişimlerinin desteklenmesi için onların dijital riskler, siber zorbalık ve internet bağımlılığından korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz.
Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki kimsesiz çocukların bakım ve gözetiminin daha etkin sağlanabilmesi için tüzel kişi vesayet sistemini hayata geçiriyoruz.
Çocuk adaleti uygulamalarını da güncelliyoruz. Çocuk mahkemelerindeki duruşma salonlarını, çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hâkim, savcı ve avukatların cübbe giymeksizin katılımına imkân sağlıyoruz.
Aile mahremiyeti ve çocuğun üstün yararının daha iyi korunabilmesi amacıyla aile ve çocuk mahkemelerinin müstakil bir kampüs içinde bulunacağı yeni bir adliye mimarisi modeli geliştiriyoruz.
Denetimli serbestlik müdürlüklerinde çocuk büroları kuruyoruz.
Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz.
Gençleri aile kurmaları yönünde teşvik için evlilik yardımının kapsamını genişletiyoruz.
Yine, gençlerin iş gücü piyasasına aktif katılımları için ‘genç istihdamı ulusal strateji belgesi’ hazırlayarak, staj imkânlarını geliştiriyoruz.
İstanbul’da bir Birleşmiş Milletler Gençlik Merkezi kurulmasına yönelik çalışmalara hız veriyoruz.
Böylece, Birleşmiş Milletler 2030 Gençlik Stratejisi’nin etkin bir şekilde uygulanması hedefine de katkıda bulunmak istiyoruz.
Engelli bireylerin üst kademe kamu yöneticiliği ile mesleklerine uygun kamu görevlerinde istihdamını zorlaştıran hükümleri tespit edip kaldırıyoruz.
Sağlık raporlarında engellilik oranı ve haline ilişkin kriterlere bir standart getirerek, bu konuda yaşanan sorunları gideriyoruz.
Engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın oy kullanma süreçlerine tam katılımını sağlamak ve kolaylaştırmak için yeni tedbirler alıyoruz.
Ayrıca, engelli öğrencilerimizin yurtlarda ücretsiz barındırılmasını sağlıyoruz. Sosyal ve insani politikalar açısından, cezaevlerinde bulunan-bulunmayan gibi bir ayrımı doğru bulmuyoruz.
Özel infaz usullerinin kapsamını genişletmeye devam ederek, ağır hasta, yaşlı veya engelli hükümlülerin cezalarının konutlarında infazının imkânlarını artırıyoruz.
Yaş veya sağlık sebebiyle ceza infaz kurumunda hayatını tek başına idame ettiremeyen hükümlüler için denetimli serbestlik uygulamasının alanını genişletiyoruz.
Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki yabancıların rehabilitasyonu ve adalete erişimlerinin güçlendirilmesi için de çalışmalar yapıyoruz.
Geri gönderme merkezlerindeki barınma şartlarına ilişkin şikâyetleri incelemek üzere etkili bir başvuru yolu oluşturuyoruz.
Toplumsal refahın güçlendirilmesi için sağlıklı ve yaşanabilir çevrenin korunması vazgeçilmez öneme sahiptir.
Bunun için çevrenin, doğanın ve özellikle ormanların korunmasına yönelik olarak yürüttüğümüz iletişim kampanyalarına devam ediyoruz.
Tabiatı ve çevreyi beraber paylaştığımız hayvanları ‘mal’ olarak değil ‘can’ olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz.
Toplum sağlığının korunması kapsamında uyuşturucu ile mücadeleye kararlılıkla devam ediyoruz.
Önleme ve tedavi görevlerini yürüten ÇEMATEM ve AMATEM’lerin, sayılarını, kapasitelerini ve etkinliğini artırıyoruz.
Uyuşturucu kullanımından ilk kez denetimli serbestlik kararı alanların rehabilitasyon ve tedavilerinin ara kontrollerle izleneceği, beş yıl süreli ‘bağımlılık takip modeli’ kuruyoruz.
Fiziki çevrenin korunması ve çevre sağlığının geliştirilmesi kadar, dijital mecralarda da insan haklarını koruyacak tedbirler getiriyoruz.
İfade özgürlüğü dengesini bozmayacak şekilde bireylerin kişilik haklarının sosyal medya üzerinden ihlaline yönelik fiillerle mücadeleyi artırarak sürdürüyoruz.
İNSAN HAKLARI KONUSUNDA ÜST DÜZEY İDARİ VE TOPLUMSAL FARKINDALIK
Eylem Planı’nın tüm hatlarıyla uygulamaya geçirilmesinin, ancak insan hakları duyarlılığıyla meselelere yaklaşılmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz.
Bu kapsamda, kamudan başlayarak toplumun tamamında insan hakları duyarlılığının artırılması için faaliyetler planlıyoruz.
Sosyal, siyasal ve kültürel alanda ‘insan odaklı’ ve ‘insan haklarına duyarlı’ uygulamaların geliştirilmesini sağlayacak hazırlıklar içindeyiz.
İnsan haklarına duyarlı çalışmalarıyla, emsallerine göre öne çıkan kamu görevlilerini ödüllendiriyoruz.
Kolluk görevlilerinin eğitim faaliyetlerinde, temel insan hakları konularına daha etkin şekilde yer veriyoruz.
Hâkim ve savcılar ile kamu görevlileri için ‘sosyal medya etik ilkeleri’ni, ‘tarafsızlık’ anlayışını esas alarak belirliyoruz.
Vatandaşımızın yargısal süreçler ve insan haklarını ilgilendiren işlemler hakkında hızlı ve doğru bilgilenebilmesi için adliyelerdeki basın sözcülüğünü daha etkin hale getiriyoruz.
Her iş gibi, insan haklarının temelinde de eğitim bulunuyor. İnsan hakları bilincinin küçük yaşlardan itibaren yerleşmesi amacıyla, ilk ve ortaöğretimde bu konuları içeren ders programları geliştiriyoruz.
Kamu Personeli Seçme Sınavı, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı, Hâkim ve Savcı Adaylığı Sınavı gibi sınavlarda, adayların insan hakları hukuku alanındaki bilgilerini daha etkin şekilde ölçüyoruz. Böylece insan hakları noktasında duyarlı, bilinçli ve bilgili insan kaynağımızın da gelişeceğini düşünüyoruz.
Yargı Reformu Stratejimiz kapsamında hukuk fakültelerine giriş için gereken başarısı sırasını 190 binden önce 125 bine, sonra 100 bine çekmiştik. Yine aynı kapsamda hukuk fakültelerinde öğrenim süresini beş yıla çıkarıyoruz.
Hukuk fakültelerinin kontenjanlarını da daha nitelikli eğitim verilmesini sağlayacak şekilde gözden geçiriyoruz. Adalet meslek yüksekokullarının sadece örgün eğitim vermesini sağlıyoruz.
‘Üst Düzey İdari ve Toplumsal Farkındalık’ amacımızın önemli bir parçası olarak, uluslararası insan hakları mekanizmaları ile işbirliğini geliştiriyoruz. Bunun için insan hakları alanında henüz taraf olmadığımız uluslararası sözleşmelerin ve ek protokollerin imza ve onay süreçlerini gözden geçiriyoruz.
"EYLEM PLANI’NIN NİHAİ AMACI YENİ VE SİVİL ANAYASADIR"
Böylece 9 amaç başlığı altında, toplam 50 hedef ve 393 faaliyeti kapsayan İnsan Hakları Eylem Planı belgemizi özetlemiş olduk.
Elbette, İnsan Hakları Eylem Planı bir dilek ve temenni belgesi değildir.
Bu belgede yer alan hususların amaçlandığı şekilde hayata geçebilmesi için devletin tüm kurumlarına ve siyasete büyük iş düşüyor.
Eylem Planında yer alan hususlardan yasal düzenleme gerektiren konuların muhatabı Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
İdari tasarruf gerektiren konuların muhatabı ise Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar ile ilgili kurum ve kuruluşlardır.
Şüphesiz bu planda öngördüğümüz faaliyetlerin tam anlamıyla hayata geçmesi, öncelikle ve esas itibarıyla anayasa konusudur.
Bunun için Eylem Planımızın nihai amacı, yeni ve sivil bir anayasadır.
Kaynak:ensonhaber.com