Erdoğan'dan Gazze çağrısı: Barış için garantörlüğe hazırız
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Gazze'deki katliamın durdurulması çağrısında bulunarak, 'İsrail, bağımsız Filistin devletini kabul etmeli. Filistinli...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dünya Hükûmetler Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinde BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşme yaklaşık 45 dakika saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan Zirve’de, Uluslararası yatırım şirketleri ile Birleşik Emirlik ailelerine ait şirketlerin temsilcileriyle de görüştü. Dünya Hükümetler Zirvesi’nde hitap eden Erdoğan, özetle şunları söyledi:
TÜRKİYE’Yİ HER ALANDA İLERİYE TAŞIDIK
“Türkiye’yi her alanda 3 kat, 5 kat, 10 kat büyüterek ileriye taşıdık. 20 yıl öncenin Türkiye’sini hatırlayanlar ile bugünün Türkiye’sini görenler ülkemizin kısa sürede nasıl büyük bir başarı hikâyesini yazdığını, nasıl sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini kabul ve takdir ediyor. Büyüyen ekonomisi, güçlü altyapısı, uluslararası artan yetkinliği, diplomasi kulvarında başarısı, savunma alanındaki atılımlarla kendinden söz ettiren bir Türkiye gerçeği var.
DİKENSİZ GÜL BAHÇESİNDE YÜRÜMEDİK
Tüm bu adımları atarken dünyanın farklı köşelerinde milyonlarca ihtiyaç sahibine yardım elimizi de uzatmayı ihmal etmiyoruz. Yaklaşık 3.5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Etrafı adeta ateş çemberiyle kuşatılmış ülkemizin bugünkü konumuna gelmesi şüphesiz kolay olmadı.
Türkiye’nin son çeyrek asrına mührünü vurmuş olan bir hükümet olarak hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Önümüzdeki engeller ne kadar büyük olursa olsun yılmadan, yorulmadan Türkiye’yi hedefleriyle buluşturma mücadelemizi azimle sürdürdük. Bugün de sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla yürüyüşümüz devam ediyor.
ATEŞİ KÖRÜKLEMEYİ DEĞİL SÖNDÜRMEYİ AMAÇLADIK
Bölgemiz ve ötesinde adil ve kalıcı barışı hâkim kılmak, bu vizyonumuzun temel yapı taşlarından biridir. Nasıl dünya 5’ten büyükse, daha adil bir dünya da mümkündür. Buna gelecek nesiller başta olmak üzere tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Ancak dünyamız değişim, gerilim, krizler ve kimi yerlerde çatışmaların birbirlerini tetiklediği bir alacakaranlık kuşağından geçiyor. Ateşi körüklemek yerine yangını söndürmeyi amaçlayan pek çok siyasi, diplomatik ve ekonomik hamle yaptık. Akan onca kana, yıkıma ve acıya rağmen adil bir barışın mümkün olduğuna dair inancımızı halen koruyoruz.
KRİZİN KAYNAĞI İSRAİL İŞGALİ
Halının altına süpürülerek sorunların çözülemeyeceğini yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha görüyoruz. Bunun en son ve acı örneği Gazze’deki krizdir.
7 Ekim’deki hadiseden bağımsız olarak bugünkü krizin kaynağı BM kararlarına rağmen Filistin topraklarındaki işgalin artarak devam etmesidir. Kendini uluslararası hukukun üstünde gören İsrail, on yıllardır gasp, yıkım ve katliam politikalarından vazgeçmemiştir.
1948 tarihinden bugüne İsrail-Filistin haritalarına bakmak bile meselesinin vahametini göstermeye yeterlidir.
BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ
İsrail bölgede kalıcı barış istiyorsa, yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Bölgemizde barış, huzur ve ekonomik kalkınmaya giden yol Filistin devletinin kuruluşundan geçiyor. Bu çerçevede bir barışın tesis ve temini için diğer bölge ülkeleriyle birlikte garantörlük dahil sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu dile getirdik. Bunun yanında çoğu çocuk ve kadın 28 binden fazla masumun hayatına mâl olan, 70 bine yakın sivilin yaralandığı, 1.5 milyondan fazla insanın göçe zorlandığı Gazze’nin büyük bir enkaz yığınına çevrildiği trajedi karşından her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz ve göstereceğiz.
AFRİKA’YA TEŞEKKÜR
Şimdiye kadar 34 bin tonluk insani yardım malzemesini Gazze’ye ulaştırılmak üzere bölgeye gönderdik. Toplam 380 hasta ile 344 refakatçiyi Türkiye’de misafir ediyoruz. Gazzeli kardeşlerimize yönelik işlenen savaş ve insanlık suçlarının takibi için uluslararası hukuk kulvarında atılan adımlara destek veriyoruz. Güney Afrika Cumhuriyeti nezdinde hak ve adaletin tecellisi için inisiyatif alan tüm ülkelere özelikle de Afrikalı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Aynı şekilde ekim ve aralık aylarında BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kararlara destek veren ülkelere şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız.”
İSRAİL’E TEPKİ: ANTİSEMİTİZMİ KÖRÜKLÜYOR
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail yönetimini eleştirirken şöyle konuştu: “Son dönemde BM Filistinli Mülteciler Ajansı’na yönelik dozu artan itibar suikastlarını da esefle karşıladığımızı belirtmek istedim. Vicdan sahibi tüm ülkelere Ürdün, Suriye, Lübnan ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayanlara can damarı olan ajansa sahip çıkmaya davet ediyorum. Tüm bunları sadece nüfusu Müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak söylemiyorum, aynı zamanda 5 asır önce engizisyon zulmüne maruz kalan Musevilere kapısını açmış, 4 asır İbrahim Halilullah düsturuyla Kudüs-ü Şerif’e hizmet etmiş bir milletin evladı olarak ifade ediyorum. İsrail yönetiminin sorumsuz, pervasız ve acımasız politikalarının tüm dünyada antisemitizmi körüklediği görülüyor. Bundan rahatsız oluyor, insanlık adına gerçekten endişe duyuyoruz.”
18. ZAFERİMİZİ ELDE EDECEĞİZ
Burada çok samimi bir hissiyatımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şahsen 40 yılı aşkın bir süredir siyasetin içinde olan, halkına siyaset yoluyla hizmet etmeye çalışan bir kardeşiniz var” diyen Erdoğan kendi siyasi hayatından kesitler verdi:
- “1994 senesinde henüz 40 yaşında bir siyasetçiyken Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildim. Bu vazifemiz sırasında bugün bile takdirle konuşulan çok önemli hizmetlere, eserler ve yatırımlara imza attık.
- Okuduğumuz bir şiir nedeniyle hapse atılmamız sonucu siyasi hayatımız bir süre kesintiye uğradı. Ama buna rağmen İstanbul’daki başarımız çok daha büyük bir başarı hikâyesinin yazılmasına vesile oldu.
- 2001 senesinde AK Partimizi kurduk. 15 ay sonra girdiğimiz ilk seçimlerden açık ara birinci çıkarak Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlendik. Hapse girdiğimizde kimi gazeteler ‘muhtar bile olamaz’ manşetleri atmıştı. Ama biz insanımızın teveccühüyle önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı sıfatıyla yaklaşık 21 yılı aşkın süredir milletimize hizmetkârlık ediyoruz.
- Son olarak mayıs ayında oldukça çekişmeli geçen seçimlerde tarihi bir başarıya daha imza attık. Şimdi de 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine hazırlanıyoruz. 48 gün sonra bu seçimlerde 18’inci zaferimizi elde edeceğiz.”
SIFIR AÇLIK HEDEFİNDEN UZAKLAŞILIYOR
- Cumhurbaşkanı Erdoğan “2030’da sıfır açlığa ulaşılma hedefinden giderek uzaklaşılıyor” diyerek şu çağrıyı yaptı: “Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma için yeşil dönüşüm gerekliliğini gün geçtikçe daha net görebiliyoruz. Ortak yuvamız olan dünyamızı çevre felaketlerinden, atık krizinden korumak da hepimizin sorumluluğudur. Aralık ayında BAE’nin ev sahipliğinde düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne bu bilinçle katkı verdik. Türkiye olarak belirlediğimiz 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefimiz ve eşim Emine Erdoğan himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesi’yle bu alandaki mesuliyetimizi yerine getiriyoruz.”
LİDERLERLE TEMAS TRAFİĞİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dünya Hükümetler Zirvesi için bulunduğu Dubai’de liderlerle ikili temaslarda bulundu. Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile görüşen Erdoğan, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, bölgesel ve küresel konular, İsrail’in Filistin topraklarında devam eden saldırıları ele aldı.
Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan
Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’yle de bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin Libya’nın birliği ve bütünlüğünü ön planda tuttuğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı alanına Dubai Emiri Al Maktum’la birlikte geldi.
Erdoğan ayrıca, Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu, Ruanda Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Paul Kagame ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’yi kabul etti.
Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu
TÜRKİYE GENİŞ BİR HEYETLE ZİRVEDEYDİ
- Dünya Hükümetler Zirvesi’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyetinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii lar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat yer aldı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani
4 BİN KATILIMCI
- 2013’ten beri düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi’nde 80’den fazla uluslararası ve bölgesel kuruluşun yanı sıra 120 hükümet delegasyonu, düşünce lideri ve küresel uzmanlardan oluşan seçkin bir grup ve Nobel ödüllü 8 bilim adamının da içinde bulunduğu 4 binden fazla katılımcı yer aldı.
GELECEĞE MİRASIMIZ BARIŞ DOLU BİR DÜNYA OLMALI
Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte yer alan Emine Erdoğan, ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2045: Dünyamızın Geleceğine Yön Vermek’ programında konuştu.
Geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakma yolunda umudunun, dünyanın neresinde olursa olsun, elinden geleni ortaya koyarak günlük hayatı sürdürülebilir hale getiren çevre gönüllülerinde olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar, modern hayatın tüm zor koşullarına rağmen tek kullanımlık pet şişeyi reddederek matara tercih edenler, gıda atıklarını çöpe atmak yerine kompost ile gübreleştiren ve bu doğal gübre ile toprağı zenginleştirenler, kullanmadıklarını geri dönüştürerek eşyaya yeniden ve yeniden hayat verenler. Tüketerek yok eden ve nihayetinde yok olanların karşısında, dünyaya hayat verenler. Ülke sınırlarını aşan iklim tehdidi ile mücadelenin isimsiz kahramanları, işte bu kişiler, ihtiyaçlarını, diğer insanlara ve tabiata duyarlı bir şekilde düzenleyenlerdir.
GAZZE’DEKİ SOYKIRIM
Ne yazık ki bugün dünyada çok fazla acı, kanayan yara ve acil çözüm bekleyen mesele var. Gazze’deki soykırımı insanlık adına durduramazsak, Ukrayna’dan Yemen’e ve Afrika’ya dek, çatışma ve açlık sorunlarında ortak hareket edemezsek, hep sözünü ettiğimiz daha yaşanabilir bir dünyaya nasıl ulaşabiliriz? Geleceğe yön verecek en önemli mirasımız, çözüm önerileri içeren yol haritaları bırakmak değil, kalıcı bir barış ve sürdürülebilir bir dünya düzeni inşa etmek olacaktır. Semayı çocukların acı yakarışlarının değil, şen kahkahalarının doldurduğu, insanlığın ortak vicdanının kötülüğe galip geldiği bir dünyayı geleceğe miras bırakabilmeyi diliyorum.”