18 yılda 1 milyon kadın

Türkiye’de henüz girişimcilik kavramı gelişmemişken, 2006 yılında kadınlara özel bir girişim yapma fikriyle yola çıkan Bedriye Hülya, b-fit projesiyle sadece kadınların girebildiği, çalıştığı ve yöneticisi olduğu spor stüdyoları kurdu.

Kadınları iş sahibi yapmak için 2’nci dükkândan sonra franchise vermeye başlayan Hülya, pandemiden önce tam 220 merkeze ulaştı. Kadınları evden çıkarıp düşük ücrete hem bedensel hem ruhsal sağlığına katkıda bulunan etkinlikler yaptıran b-fit, 18 senede 1 milyon kadına temas etti. Şimdi yeni sosyal girişimler için kollarını sıvayan Hülya, şirketteki hisselerini franchise verdiği kadınlara devretti. Yüzde 1 hissesi kalan Hülya, şimdi yine kadınlar için yeni projeler geliştiriyor. Bedriye Hülya ile bir araya gelerek b-fit projesinin dününü ve bugününü konuştuk.

MÜHENDİS ANNENİN KIZI

“Nereden geliyor bu çalışma aşkı?” diye soruyorum, başlıyor anlatmaya: “Ben çalışmayı çok sevdim. Ailemde de hep çok çalışan kadınlar vardı. Annem mühendisti, görev alanı olan Ege bölgesinde arazi arazi dolaşırdı bir yandan üç çocuğa bakardı. İzmir’de Amerikan Kız Koleji’nde okudum. Üniversiteye girer girmez çalışmaya başladım. İlk iş deneyimim benim hayatımda başıma gelen en iyi şeydi. İstanbul Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler yüksek lisansı yaparken bir yandan araştırma görevlisi olarak görev yaptım. Bu sırada âşık oldum ve evlendim, geri İzmir’e taşındım. Daha sonra o dönemki eşimle birlikte Bodrum’a taşındık. 2 ay işsiz kaldığım dönem benim için cehennemdi. Sırf işe girmek için bankaya girdim. Oradan bir turizm acentasına girdim. En alttan başladım. Genel müdürlüğe kadar yükseldim.”


 

SIFIRDAN BAŞLAMAKTAN KORKMAM

Sıfırdan başlama konusunda hiç korkusu olmadığını ifade eden Hülya, o dönemde çocukluk hayali olan psikoloji okumak için ABD’nin yolunu tutmuş: “6 sene Amerika’da kaldım. Psikoloji okudum ve orada da şirketler kurdum. Amerika’daki şirketimi ortağıma bıraktım ve Türkiye’ye döndüm. Bodrum Türkbükü’nde büyük bir otel açtım.”

KADINLARA ÖZEL SPOR SALONLARI

O dönemde ilk kez toplumsal cinsiyet farkının ayırdına varan Bedriye Hülya, “Her şey için bir erkeğe göre ne kadar fazla çalıştığımı ne kadar zorlandığımı fark ettim. İş yaşamında kadınlara yönelik hem görünen hem görünmeyen engeller var. Tüm bunların farkına varınca sadece kadınlarla kadınlara yönelik bir iş modeli geliştirmeye karar verdim” diyor. Hülya, 6 kadınla birlikte b-fit projesini hayata geçirmeye karar vermiş. Hülya b-fit’in amacını şöyle anlatıyor:

“Amaç hem kendimizi hem kadınları güçlendirmekti. Kadının hem bedensel hem de zihinsel olarak kuvvetlenmesini hedefledik. Kadınların evden çıktığı, hareket ettiği bir yandan da birlik beraberliğin kurulduğu, yeni şeylerin öğrenildiği bir yer hayal ettik. Her sosyoekonomik durumdaki kadının gelebileceği bir yer olacaktı. Her ay mutlaka kadının hayatına dokunan bir aktivite organize etmeyi kural olarak koyduk. Bu şekilde b-fit’te binlerce aktivite yapıldı.”

ERKEKLERE FRANCHİSE YOK

Hülya, gördükleri ilgiden dolayı 2. dükkândan sonra kadınlara franchise vermeye başlamış: “Hem çok geniş yaş aralığında hem toplumun çeşitli kesimlerinden kadınlar gelmeye başladı. Burada yapılan aktiviteler en az spor kadar faydalı oldu. Tiyatroya gitmemiş kadınlara tiyatro organize ettik, kültürel geziler organize ettik. Franchise vermeye başladığımızda önce erkekler franchise olmak istediler. Onlara tatlı bir şekilde sadece kadınlara verdiğimizi söyledik. Bu süreçte hisseleri küçük küçük bölüp franchise’lara dağıtmıştım. Ortaklarım da aynı şekilde yaptı. Benim artık şirkette yüzde 1 hissem kaldı.”